9 Ağustos 2011 Salı

Bodrum çıkartması

Bu sene yoğun ilgiden ve abartılı anlatımlardan ötürü bu seneki tatilimizi Bodrum da geçirmeye karar verdik.
Otel ve uçak rezervasyonları,dönüş içinde otobüs (uçak bulamadık ekonomik)rezervasyonu yapıldı.
Gidiş yolculuğu doğal olarak çok rahat geçti.inmemizle otele kendimizi atmamız bir oldu.Aman Yarabbi bu ne sıcak!!!Bir şeyler atıştırıp hemen havuza attık kendimizi.

Göktuğ suyu seviyordu çok rahattık da bu kadarını da beklemiyorduk.Adam suda çok iyi tek sorun çıkınca ağlıyor.O minik el ve ayaklar buruş buruş olana dek sudayız yani....



Her şey iyi hoş mükemmel ama sıcak hepimizi harap etti.Ben ki güneşlenmek için can atan kişi köşe bucak gölge aradım.Benim sıpa sudan bir çıktı hali bitik aynen şekil A


Buraya bir geldik iştah denen şey kalmadı.Ben ki biberonu tatilde bırakıp İstanbul'da bir daha vermeyi düşünmeyen kişi,tekrardan abartılı bir şekilde biberona geri dönüş yaptık.Çorbaymış yemekmiş hak getire..sürekli sıvı şeyler.Tek yediğimiz meyve suyu,süt,ayran ve PİLAV..Dedesi kılıklı pilavcı oldu çıktı başımıza:))

ikinci gün Gümbet sahile indik.Geçen seneki tatilde deniz dalgalı olduğundan bu sene korkularım vardı.Ama deniz o kadar müthişti ki oğlumda bunun farkındaydı ve tadını çıkardı.Ada ile güzel güzel oyunlar oynadılar.Hele o kumun içinde akıp giden kumları tutmaya çalışması görülmeye değer anlardandı.



Ne olursa olsun iyisiyle kötüsüyle her kes için iyi bir tatildi.Hani diyorlar ya;Çocuk olunca gezilmiyor..Bu da size kapak olsun.KENDİNİZİ KANDIRIYORSUNUZ.HAYATTA Kİ EN GÜZEL ŞEYLERİ DE BÖYLELİKLE KAÇIRIYORSUNUZ!!!













22 Nisan 2011 Cuma

Dile Kolay….17 Ay…

Oğlum hayatının ben ise anneliğin 17.Ay ‘ını doldurmuş bulunmaktayız…

Her ay’’Bu ay ne değişti?’’diye soruyorum kendime,görünürde pek bir şey değişmemiş gibi gelse de her ay öyle çok konu var ki değişen.

Her geçen gün içimde büyüyen sevgiyi taşıyabilirsem yaşlanacağım ben de.Kucağıma alıyorum,şöyle içime çekebildiğim kadar içime çekiyorum kokusunu.Nefesimin alabildiği kadar uzun.Bildiğim tüm duaları ediyorum içimden.Allah’ım onu koru diyorum.Her şeyden...
Öyle mutlu olsun ki çevresindeki herkesi de mutlu etsin.Öyle başarılı olsun ki herkes onunla gurur duysun...Elimdeki tek şey oğlummuş gibi.İyi ki doğurmuşum onu diye şükrediyorum…


Göktuğ’u büyütürken..

Yemek masasına otururken o da bir birey gibi kendi sandalyesin başına giderek ‘’ıhh ıhhh’’diyor.(bende varım der gibi)..Vee yemeğimizi yiyoruz suyumuzu içiyoruz.Her şeyi yemeğe başladık sonunda pürelerden sonra..Bezelye,plav,makarna..Hepsini çok seviyoruz.Çikolata ve tatlılar hariç..Buna sevinmelimiyim bilemedim şimdilik..

Evin içinde gezmeler yetmiyor artık,koridorlarda koşuyoruz.Hedef olarak seçtiği bir kapı var direk ona gidip önünde bekliyor ve ayaklarını kapıya vuruyor!Nereye mi?Sokak kapısına tabi ki…


Merhaba ve toss oyununu öğrendik.Toss dediğimizde kafa kafaya çarpıyoruz.Bu kafa oyununu oynuyorduk ta isimlendirememiştik daha önce

Anladığımz sözcükler ve gelişmeler listesine eklenenler ise şöyle:
‘’Bitti, anni dedi,goool(gözlerini kısarak ve coşkuyla),ayş titi(ayşe teyze oluyor), …..

19 Nisan 2011 Salı

yine,yeni,yeniden...

çooooooooooook uzun zaman oldu ve tesadüfen blogumun açıldığını öğrendim..Allah'ım bundan güzel ne olabilirdi bugün....

21 Şubat 2011 Pazartesi

Geceyatmaz:)

Bu geceyatmaz hacıyatmaz dan geliyor:)
Yine uykusuz bir şekilde pazartesiye gözlerimi açmış bulunmaktayım.Yaklaşık 4-5 gündür gece uykuları haram oldu.Bunun vermiş olduğu asabiyet ailecek hepimize yetiyor.
Geceleri uykusu düzene girsin adam gibi uyusun diye,gündüz uykularını bire indirdiğimiz Göktuğ Paşa geceleri canavar kesiliyor.Elalemin çocukları akşam yatar sabahaaa kadar mışıl mışıl uyur,bizimki de tam tersi..
Bunun sebeplerini aslında aramak yanlış.Ortada kocaman bir geniz eti var.Eee oğluşum haksız da sayılmaz hani.Biz bile grip olunca uyumakta nasıl zorlanıyoruz.
Şimdi bekle üç yaşı gelsin...

16 Şubat 2011 Çarşamba

Kirlenmek Güzeldir!!!

Bu hafta sonu evdeki işi gücü boşverip kendimizi sokağa attık.Normalde işe gitmem gerekiyordu ama patronlar yurtdışında olduğu için kendime tatil ilan ettim.
Malumunuz haftaiçi-haftasonu kavramı Göktuğ için geçerli olmadığından yine sabah 9 da uyandık.iyi de olmadı değil,geniş geniş kahvaltı keyfi yaptık ailecek:)
Saat 1.30 ta kuzenimle buluşacaktık ama;biz her zaman ki gibi geç hazırlandığımızdan çat kapı
Yasmin geldi.Rotamız Beşiktaş üzerinden Yıldız Parkı ve Ortaköy'dü...
Hava güneşli olmasına rağmen baya serindi.Göktuğ paşaya arabaya binince bir rehavet çöküyor ve
direk uyku moduna geçiyor.20 dk lık bir siesta dan sonra gözünü Yıldız Parkında açtı diyebilirim.
Allah'ım çocuk yeşilliği görünce bir neşe,bir çığlık..Arabasından indiriğim anda koşmaya
başladı.Eee haksızda sayılmaz etrafımız taş yapılarla dolu,yeşillik namına bir şey olmuyor.
Üstü başı umrumda değil keyfine diyecek yoktu..

çayır-çimen geze geze...



Koştuk,zıpladık,yerlerde yuvarlandık..parkta salıncak keyfi derken baya bir acıktık.Yemek
yeme işini Ortaköy'de rahat rahat yapalım diye yine yollara düştük.Kumpir benim gözümde Ortaköy
ile bağdaşmış bir yemektir.Fakat bugün nedense canım kumpir yemek istemedi.Yasminle ortak
kararımız Burger Kıng oldu.Koca bir menüye hayır diyemeyecek kadar acıkmıştık.Göktuğ da
yemeğini yedi ayranını içti.


(Polis emeklisi bir amca bunu böyle masum görünce ''bu büyüyünce çok beyefendi olacak,büyük
adam olacak'' diye saymaya başladı.Adamcağız bilmiyor ki bunun sebebi orada ki dev ekran ve
reklamları:))

24 Ocak 2011 Pazartesi

mutsuz,küçük prens

Bu hafta sonu hava şartlarından dolayı plan yapmamıştım.Açıkçası evde uzun zamandır da miskinlik yapmıyordum.Bir an önce;bir hevesle aldığım parmak boyalarıyla oğlumu tanıştırmak istiyordum.
Ama nedense küçük prensimiz bugün pek bir mız mız ,mutuz kalktı..
Bunda hala azı dişlerin bir etkisi olduğunun farkındayım.Hayırlısıyla bir çıksaydı,Göktuğ'dan çok ben rahatlayacağım valla.


Boyaları bir güzel hazırladık,beyimiz keyiflenir belki diye.İstediği kadar boyansın rahatça oynasın diye Üzerine eski kıyafetlerinden birini giydirdik.


Bir iki kere oynasa oyalansa da;başından kalkıp başka şeylere bakıyor,oturuyor,hiç ilgilenmiyor-Oysa hiç böyle hayal etmemiştim-İlk boya yapışımız böyle olmamalıydı.


Açıkçası üzülmüştüm:))
Üzülmekten ziyade hayal kırıklığı.Kendi yapamadıklarımın hepsini çocuğumda kendim yapıyormuşcasına görüp mutlu olmak istiyorum.Onun geleceği adına elimden gelenin fazlasını yapacağım.Varsın benim hayllerim ertelensin...


Sonuç:Günün anlam ve önemini belirtmesi adına bir hatıra:))

21 Ocak 2011 Cuma

Çocukta Yaratıcılığın Gelişimi

Yaratıcılık, görebilme, bilinenin ve bilincin sınırlarını aşarak düşüncelerini estetik biçimde düzenleyebilme, düşünce ve eylemde özgünlüktür. Anne babanın erken yaşlardan itibaren çocuğun özgür keşiflerine fırsat tanımasıyla gelişir. Çocuğun kendi deneyimlerini gerçekleştirmesi ve anne-babanın da bu deneyimleri heves ve ilgiyle takip edebilmesi gerekir.

Yaratıcılığın Evreleri

0-2 YAŞ
- Çocuk duyu organlarıyla çevresini keşfetmeye başlar. Dokunma, tatma ve görme yoluyla her şeyi denemeye heveslidir. Çevresine çok meraklıdır. Bu nedenle çevresindeki uyaranların zenginliği onun hayal gücünü ve merak duygusunu geliştirir.
- Çocuğun dili öğrenmeye başlaması hayal dünyasını çeşitlendirir ve zenginleştirir.

2-4 YAŞ
• Bu dönemde Bağımsızlık duygusu ön planda olduğu için ve kendi yeteneklerinin daha iyi tanıdığı için çevreyi kendine özgü yollardan keşfetmekten hoşlanır. Bu durum kendi yeteneklerine güvenmesini sağlar.
• Çevreye olan merakı hala devam etmektedir. Her şeyi öğrenmek ister. Çevresindekilere sık sık sorular sorar.
• Çevresindeki işe yarayan her türlü malzemeyle bir şeyler üretmeye, oluşturmaya çalışarak yaratıcılığını sergiler
• Zekasının, yaratıcılığının ve hayal gücünün ürünü olan gerçek dışı hikayeler anlatır. Bu hikayeler onun yaşadıklarını senaryolaştırması, yorumlamasıdır
• Merak duygusu sayesinde doğruyu ve gerçeği araştırır
• İlk kez planlama becerilerinin öğrenmeye başlar. Önceden bildiği oyun ve işleri planlamaktan hoşlanır.
• Çeşitli yaşam biçimlerinin dramatize eder.
• Öyküler yaratır.
• Sözcük oyunlarıyla, yeni deneyimlerle ve yaratıcı sanat aktiviteleri yoluyla kendine olan güveni ve yaratıcılığı gelişir.
• Dramatize oyunlar, sanat etkinlikleri, müzik, dans gibi faaliyetlerde yaratıcılığını geliştirir.

4-6 YAŞ
• Bir sanatçı kadar yaratıcıdır.
• Öyküler yaratır, resimler çizer ve çeşitli yaşam biçimlerinin dramatize eder.
• Kendi yetenekleriyle kendi kişiliğini yaratmaya başlar.
• Taklide dayanan oyunlarda, yetişkin rollerini deneyerek öğrenir.
• Oyunları çoğu kez hayal gücüne dayanır ve bu oyunlarda pek çok rolleri dener.
• Müziğe ilişkin özgün bir eser oluşturabilir.
• Seramik hamurundan kendine özgü değişik şekiller meydana getirebilir.
• Çeşitli materyalleri kullanarak yeni ve orijinal bir resim yapabilir.
• Eğitici masa oyuncaklarından kendine özgü orijinal ve yeni şekiller meydana getirebilir.
• Geometrik şekillerden kendine özgü yeni bir kompozisyon meydana getirebilir.
• Çeşitli materyalleri değerlendirerek değişik özellikte kuklalar yapabilir.
• Ev içinde ve dışında,her türlü oyun malzemesiyle sürekli bir şeyler tasarlayıp oluşturarak tüm yaratıcılığını sergiler.

ANNE BABALARA ÖNERİLER

• Çocuğunuza düşünme ve hayal kurma için fırsatlar hazırlayın.
• Çocuğunuzun sorularına bıkmadan cevap verin
• Bir problemle karşılaştığınızda bunun birden fazla çözümü olabileceğini öğretin.
• Çocuğunuzu fikirlerini şekillendirmeleri için cesaretlendirin ve yapıtlarına saygı duyun
• Odasını kendi düşünce ve arzusuna göre dekore etmesine izin verin, doğum günü kutlaması gibi çeşitli konularda fikir alın.
• Ev işleri ile ilgili küçük sorumluluklar verin. Ona güvendiğinizi belli edin.
• Öğretici programlara özendirin. İzlediği programlar hakkında birlikte fikir üretmeye, yorum yapmaya, tartışmaya fırsat tanıyın.
• Hobilere özendirin ve hobilerini geliştirmesi için yüreklendirin. Bunu yaparken çocuğun hayatını hiç boş zaman kalmayacak şekilde aşırı yapılandırmayın
• Değişik kültürleri çocuğunuza tanıtın. Çocuğunuzun farklı kültürlerden insanları tanıyabileceği ortamlar hazırlayın. Farklı kültürleri tanımasını sağlayın.
• Çocuğunuzla birlikte sık sık bir sanat galerisi ya da müze ziyaretleri yapın. Birlikte resim ve heykellere bakın, eserler üzerinde birlikte konuşun
• Onlara örnek olun, çocuğunuzun yanınızdayken “ Ay ben hiç güzel resim yapamam!” gibi cümleler kullanmayın. Eğer çocuğunuz sizin bir şeyler ürettiğinizi görürse bu cesareti kendine örnek alacaktır.
• Evinizde çocuğunuza mümkün olduğunca çok malzeme verin ve bunlarla ilgilenmesini sağlayarak, yaşayarak öğrenmesini destekleyin. Evde yerküre ve dünya haritası, farklı yayınlar ve ansiklopediler bulundurmaya çalışın. Ayrıca projeler üretmek, röportaj yayınlanması, makineler yapmak, film çekmek, gazete çıkarmak, beste yapmak, elbise modeli çizmek, hava tahmininde bulunmak, sosyal konularda bir kulüpte çalışmak, okul gezisi planlamak, sessiz sinema oynamak, harita okumak, kukla yapmak gibi çeşitli aktivitelerle uğraşmasını sağlayın
• Yaratıcılığını geliştirecek oyuncaklar seçin. Çeşitli malzemeleri çocuğunuz için biriktirin ve bunları kullanması için onu teşvik edin.
• Aile ve ev ortamı kadar çocuğun yaşıtlarıyla beraber olmasının önemli olduğunu düşünerek onu iyi bir yuvaya yazdırın.

Kaynak